SOSYAL MEDYA

1 Nisan 2021 Perşembe

Aksu Bora - Berna Doğan Röportaj

 

 

AKSU BORA: “Annem için aklıma gelen ilk sıfat “CANLI” dır.

 

Röportaj: BERNA K. DOĞAN

 

YAZI AĞACI: Ozan bir annenin, hem de Yozgat’ta, Anadolu’nun bağrında 1950’lerde ozanlığa soyunmuş bir annenin kızısınız. Rahmetle andığımız Gülten Akın’ın onlarca kitabı var. Şair Gülten Akın’ı da soracağım ama Anadolu’da pek çok il gezmiş, dört çocuk büyütmüş anne Gülten Akın’ı anlatır mısınız biraz?

AKSU BORA: Annemin şiire başlaması ilk gençlik yıllarında, Ankara’da olmuş. Yozgat onun için çocukluk ülkesiydi, şiirine girmesi de böyledir.

İnsanın annesini anlatması zor, hele ölmüş bir anneyi. Ama onunla ilgili aklıma ilk gelen sıfat, “canlı”dır. Gülten Akın ölmedi, kalbimizde yaşıyor manasında değil, yaşadığı her günün hakkını veren, dünyaya dikkat kesilmiş biri olduğu için. Çok şeyle ilgilendi, çok şeyi merak etti, çok şey yaptı. Dediğiniz gibi hayatında çok göç var, çocuklar var, avukatlık, öğretmenlik… Şiirin yanında şiir değerlendirmeleri de yazdı, oyunları da var. Türk Dil Kurumu’nda çalıştığı dönemde hazırlanan (bence değeri yeterince bilinmemiş) Tarama ve Derleme Sözlüklerinde büyük emeği var ayrıca.

 

YAZI AĞACI: Gülten Akın “Kestim Kara Saçlarımı” ile bir duruşa, bir direnişe başlama sloganı atar adeta. “Eksik Yapı” şiirinde de “tümsü” sözcüğünü kullanır kadın ve erkek birlikteliği için. “Bu hem kara hem kadın, şaşma/ Tümsü olurlar bir beyaz bir kara” yani tüm değil, tüm gibi. Bu durumda Gülten Akın’ın “kadın” duruşundan söz eder misiniz?

AKSU BORA: O sloganı “Bir şeycik olmadı, deneyin lütfen”le başka bir düzleme taşır o şiirde ve bence şiirin sonraki dizeleri, “Aydınlığım deliyim rüzgârlıyım” diye devam edenlerin politik duygusu daha güçlüdür.

Annem ilk şiirlerinden başlayarak hep “iç” ile “dış” arasındaki gerilimin farkındadır- kendi biricik deneyimini dünyanın içine yerleştirir. Bu bakımdan, “kişisel olan politiktir” mottosunu bilmezken de biliyormuş, öyle anlıyorum.

 

YAZI AĞACI: Kadın duruşunu, kadın ana, kadın sevgili, kadının çilekeş yönünü taşırken şiirlerine, ozan Gülten Akın çocuklarını da etkiler elbette. Siz buna örneksiniz. Feminizm üzerine yaptığınız araştırmalar, yayınladığınız kitaplar ortada. Gülten Akın’ın bu dik kadın duruşu feminist araştırmalarda sizi nasıl etkiledi, nasıl yönlendirdi?

 

AKSU BORA: Annelerle kızları arasındaki ilişki karmaşık ve zorlu bir ilişkidir, bilirsiniz. Annemin beni nasıl etkilemiş olduğu üzerine sizin kadar net bir fikrim yok. Başka bir yerde yazmıştım, onun bir sürü şeyle uğraşırken bir yandan da yazmış olması, yazmanın kolay bir şey olduğunu sanmama sebep olmuş ve bana bir tür cahil cesareti vermiş olabiliryazmaktan hiçbir zaman korkmadım.

Feministlik benim için annemin izinden gitmek değil, ondan farklılaşmaktı. Öyle olmadığını anlamam çok sonra eski hesapları yeniden açtığım zaman oldu. Yetişkinken, biraz daha olgun ve epeyce sakinleşmişken. Belki merakı, yaşama iştahı etkilemiştir beni, aynı anda bir sürü şeyin yapılabileceğini öğrenmişimdir ondan.

 

 

YAZI AĞACI: Feminizm, kadınlar, kadınların sınıfsal durumu hakkında çalışmalar yapmış bir akademisyensiniz. Biraz da bize kendinizden, Prof.Dr. Aksu Bora’dan söz eder misiniz?

AKSU BORA: Meraklı ve çalışkan biriyim. Hep öğrenci oldum- galiba hiçbir zaman “hoca”lık konumunda hissetmedim kendimi. Bana öyle hitap ettiklerinde bir yanlışlık var gibi gelir hâlâ. Pek parlak bir hoca da olamadım zaten, daha iyi yaptığım şey, araştırmaydı. Ve yazmayı çok sevdim, hâlâ da seviyorum.

 

YAZI AĞACI: İnsan egemen bir toplumda yaşamıyoruz ne yazık ki. Erkek egemen derken kadınları ihmal ediyoruz. Kadınları önceleyelim derken erkekleri zavallılaştırıyoruz. İnsan egemen bir topluma nasıl geçebiliriz sizce?

AKSU BORA: Erkekler pek de zavallı gibi gelmiyorlar bana. Size öyle mi geliyor?

 

YAZI AĞACI: Kadın duruşunu önce tutan ozan bir annenin kadınların sınıfsal durumlarını, feminist bakış açısını ortaya koyan bir kadınsınız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne de denk gelen bu sayımızda kadın cinayetleri konusunda sizin de düşüncelerinizi almak istiyorum. Kadınlar nasıl bu kıyımlardan, ölümlerden, katliamlardan kurtarılabilir?

AKSU BORA: Feminist mücadeleye inanıyorum, kadınların kurtarılmasından çok.

Kadınların kendi kaderlerini ellerine almalarına, bir araya gelip dayanışmalarına, örgütlenmelerine, itiraz etmelerine… Feminizm benim için bu anlama geliyor ve kadınların kurtuluşunun burada olduğunu düşünüyorum.

 

 

 

YAZI AĞACI: Son söz ne söylemek istersiniz Yeni Albatros okurlarına…

AKSU BORA: Bir edebiyat dergisi okuduklarına göre, edebiyatın gücünün farkındadırlar, değil mi? Bunu hatırlatmak isterim sadece.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Feridun Andaç

  KENDİ BAKIŞINDA BİR SES OLABİLMEK                                                                                                         ...