SOSYAL MEDYA

1 Nisan 2021 Perşembe

Muhammed Erdevir


İnatçı Duvar



Her bakış nasıl sığınır kendi hikâyesine, bilirim

Ve sözcükler nasıl idam edilir el birliğiyle

Yazmaz eski kitaplarda sıramı beklediğim


Kim hangi türküyü söylerse söylesin

 

Kayıp iklimler kadar çaresiz kaldım: susuz, mahzun

Karanlığı çağırıyor kadim acıyla korkunç masal

Avuç avuç gözyaşı koparıp incelikle kederden

Kurtulmaya çalışıyor evrakım yangının dehşetinden

 

Karaltı ve müjdeler görüyorum yaklaştıkça ateşe

Uzak sevdanın emelleri ürperiyor benimle kırık

Görmek, tükenmek, eksilmek için yürüyorum kıyısında

Saatimi ıstıraba kuranları nakşedip inatçı duvara

 

Sıcaklığını unutmamak arzusuyla son notaların

Sonlanmışçasına rüyalar, öyle tutuyorum aklımı

İzi kalsın diye yolcuların yaktığı ateşlerin

Saklıyorum suya düşen kıvılcımlarını da

 

Kalemlerin hikâyesi var, aşılmaz engel ve yorgunluklar

Paylaşırdım elimden gelse kimsesizliğimi kâğıtlarla

Kalmaz nazenin hayal esrik, yırtılmış günce eksik

Ardına her geçişimde yükselmese bu inatçı duvar




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Feridun Andaç

  KENDİ BAKIŞINDA BİR SES OLABİLMEK                                                                                                         ...